3 Ağustos 2016 Çarşamba

43.-44. ve 45. aylarda nerelerdeydik neler yaptık?

Merhaba Sevgili Okurlar,

Epeydir bloğumu boşlamış gibi olsam da hem doktora tezi yazan hem de eşi yurt dışından beri gelmeyen çalışan annenin dertleriyle yorup bahaneler bulmayacağım =( Neyse tekrar buradayız ve neler yaptık şöyle bir düşünelim. Kızım babası uzun seyahatlere gittiği zamanlarda epey huysuzlanıyor, genelde babaannesi hemen desteğimiz için koşup geliyor ama baba figürünün bir süreliğine denklemden çıkması tabi ki günlük hayatımızı pek etkiliyor. Bol bol internet görüşmeleri yaparak babayı özlemek ile ilgili duygu paylaşımları yaparak ve babanın dönüşünü hayal ederek durumla baş etmeye çalışıyoruz. Daha önceki anne-babanın seyahate gitmesiyle ilgili yazılarımda da belirttiğim gibi öğretmenini de mutlaka durumdan haberdar ediyoruz.
Peki bu zamanlarda en çok neler yaptık..
Asya çoook fazla resim yapıyor. Bunun için birlikte gittiğimiz yerlere sürekli minik bir resim defteri ve boya kalemleri götürüyoruz ki can sıkıntısı anlarında hemen kurtarıcı oluyor. Siz de kendi çocuğunuzun en sevdiği oyuncak-etkinlikle ilgili bir şeyleri yanınızda bulundurursanız sohbet aralarında "anneee, anneee..."lere kısa süreliğine olsun dur diyebilirsiniz =)
2. baş tacımız evcilikçilik (genelde prensesçilik içeren =) ve minik ayrıntılı oyuncaklar.. Bu yüzden etkinliklerimizi de ona göre seçmeye çalışıyorum. Şimdi son 2,5 ayda neler yaptık sizi boğmadan kısa bir özet geçeyim.

İncik-boncuk tasarlamacılık: Evdeki boncuklarla daha önceden de yaptığımız bir şeydi. Ama boncuk toptancı çarşısına düşünce ayağım. Çok renkli bir boncuk tasarım atölyesi oluşturduk =)

Ev yapımı pudingli, pasta yapımı: Pasta yapmak (en çok da meyveleri pastaya dizmek) kızımla ikimizinde favorisi. Ama çok zahmetli iş pek tabi :/ En kolayı, süt-şeker-nişasta-un-tereyağı-vanilya ile puding yapıp, bisküvilerle taçlandırıp meyvelerle süsleyiveriyoruz =)

Prenses Elbisesi Tasarlamak: Bu iş de rutinimiz haline geldi, hiç malzeme yoksa bile kağıdı boyayıp, kırpıp tekrar yapıştırıyoruz =)




Tuvalet Kağıdından Zıplayan Kurbağa: Buna benzer bir şeyi bir annede görmüştüm yine. tuvalet kağıdını boyadık, göz yapıştırdık. Şönilleri zikzak yapıp el ve ayak olarak zımbaladık. Bir de dil gibi duracak şekilde uzun bir yün parçasını zımbaladık. Ve zıplayan kurbağa hazırrr...

Minişlere minyatür pasta partisi: Hayatımız minik minyatür işlerle... Bü minik hayvancıklara keçeden daireler kesip boncuklarla süsledik, ve pasta partisi hazırrr...

Bilyeler/Misketler: Ben misket/bilye çok severim. Bizim yörede bilye denirdi ve sokaklarda hep oynardık. Yutma endişesinden yavaş yavaş kurtulduğumuz için bilye oynamaya başlayabileceğimizi düşündüm. Oyun mantığını tam anlayamasa da alıştırma yapıyoruz. Müthiş bir el-göz koordinasyon geliştirici!

Ayın notu: Kızımın kendi kendine oynayacak kadar büyüdüğünü görmek gerçekten çok güzel. Her çocuk aynı gelişimsel süreci takip etmez ama küçük çocuğu olan anneler sizin içinde böyle günler gelecek! Tabi ki bazen oyunu başlatmak gerekiyor, mutlaka 20 dakika birlikte oyun kuralını uygulamaya da devam ediyoruz. Ama kendi kendine oyun kurma ve devam ettirme desteklenerek geliştirilebilir. Oyunu siz başlatın, kuralları o koysun, 20 dakika birlikte oyun kuralını uygulayın, bence illaki ilerleme kaydedeceksiniz. Bir de yaz aylarındayız malum, tatil-deniz-kum-güneş pek güzel şeyler. Dikkat edilmesi gerekenler vs. daha önce değinmiştim. Biz sabah 11'e kadar ve öğldene sonra 5 ten sonra denize girme kuralına devam ediyoruz ve koruyucu kullanmıyoruz. Ama kızımız denize girmiyor =( Sabırla büyümesini ve denize girmeye alışmasını bekliyoruz =) Varsa bizim gibi olanlar, yalnız değilsiniz demeden geçmeyim dedim =) Sağlıcakla!